Küresel ısınma ve iklim değişikliği çalışmaları dünyamızın her geçen gün daha da kirlendiğini açık bir şekilde ortaya koyuyor. İnsanoğlunun sebep olduğu bu kirlenme sadece bir alanda da sınırlı kalmamakta. Gerek yer yüzünde gerek denizlerde gerekse de atmosferde sebep olduğumuz kirlenme yakın bir zamanda geri dönüşü olmayacak sorunlarla yüzleşmemize neden olacak. Bu sebeple çok vakit kaybetmeden karbondioksit emisyonu salınımını mümkün olabildiğince en düşük seviyelere çekebilecek önlemleri almak hem kendimiz için bir zorunluluk hem de gelecek nesillere olan borcumuzdur.
Bildiğiniz gibi atmosferdeki kirliliğin önemli bir bölümü yüksek karbondioksit emisyonuna sahip benzinle çalışan araçlardan kaynaklanmakta. Bu bağlamda bir katalitik konvertör araçlardan kaynaklanan bu yüksek karbon dioksit emisyonunu en düşük seviyelere çekebilmeye yarayan bir alettir. Bu aletin temel fonksiyonu yanma neticesinde motorun çıkardığı yüksek karbondioksit emisyonuna sahip gazları filtreleyerek egzozdan dışarı atmaktır. Bu yolla söz konusu zehirli gazların emisyonu mümkün olabildiğince en düşük seviyelere çekilir.
Katalitik konvertörün icadı ve kullanımı aslında 1975 senesine kadar dayanmakta. Alet egzoz çıkış boğazına bağlanarak çalışmaktadır. Aletin yapısı son derece basittir. Çalışma prensibi ise motor devirlerinin yakacağı ortalama yakıt miktarının hesaplanarak bilgisayar üzerinden işletilmesine dayanmaktadır. Katalitik konvertörün içerisinde motordan atılan zararlı gazlarla etkileşime girerek onları daha zararsız gazlara çevirecek kimyasallar yer alır. Böylece motordan çıkan zararlı gazların çok büyük bir kısmı çok daha zararsız bir hale getirilerek çevreye salınır.
Bir motorun saldığı zararlı emisyonlar başlıca olarak nitrojen gazı ve karbondioksit gazıdır. Bunlardan karbondioksit gazının atmosferdeki payı %0,03 kadardır. Bu miktardan daha fazlası insan ve diğer canlılar için oldukça tehlikeli düzeyler olarak tanımlanmaktadır. Atmosfere salınması ile birlikte nitrojen oksitlere dönüşen nitrojen gazı ise sis ve asit yağmuru gibi olayların temel sebebidir. Bu bağlamda katalitik konvertör motordan salınan hidrokarbonları, nitrojen oksitleri, karbon monoksit gazını ve diğer uçucu bileşikleri filtrelemeye yarar.
Bir katalitik konvertörün iki çeşit temel katalitik fonksiyonu bulunmaktadır. Bunlar oksidasyon ve redüksiyondur. Redüksiyon katalitiği rodyum ve platinyumu kullanmak suretiyle nitrojen oksit emisyonunu azaltır. Oksidasyon katalitiği ise bu sürecin ikinci basamağı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu süreçte yanmamış haldeki karbon ve karbon monoksit moleküllerini alüminyum ve platinyum oksitlerle reaksiyona sokarak birleştirme işlemi gerçekleşir.
Bir katalitik konvertörün tam olarak yaptığı şey söz konusu bu zararlı gazları indirgeyerek yakmaktır. Bu yanma işlemi tamamen motorun dışında gerçekleşir. Bu yüzden bu işlem motordan ekstra bir güç harcamamaktadır. Katalitik konvertör içerisinde bulunan katalizörler ise zirkonyum dioksit ile kaplı ve tamamen özel bir yapıya sahiptirler.
Araçtan salınan karbondioksit emisyonunu daha düşük seviyelere indirgeyebilmek adına birden fazla katalitik konvertör kullanılabilir. Ancak pek çok otomobil üreticisi firma bunun yerine daha işlevsel bir katalitik konvertör kullanmayı tercih etmektedir. Yine de araç sahipleri araçlarına ekstra katalitik konvertör ekletebilme olanağına her zaman sahiptirler.
Sitemizin kullanışını iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Devam etmekle çerez kullanımını onaylamaktasınız.