Wankel motor ismini geliştiricisi ve üreticisi Felix Wankel’den almış bir motor tipidir. Felix Wankel 1902 senesinde İsviçre sınırına yakın bir kasabada doğmuş Alman bir mühendis ve mucittir. Felix Wankel, Wankel motorunu tasarlamaya aslında daha 17 yaşında karar vermiş ve 22 yaşında Wankel motorun ilk modelini geliştirmeyi başarmıştır. 1929 senesinde ise Wankel motorunun patentini resmi olarak almıştır. 1933 senesinde de bu motoru daha da geliştirerek onun da patentini almıştır.

Felix Wankel, 1940’lardan itibaren bugün Audi olarak bilinen NSU firması ile birlikte çalışmalara başladı. Bu çalışmalarda motorun teknik sorunlarını büyük ölçüde çözümleyerek 1954 yılında NSU ile birlikte DKM54 motorunu geliştirdi. Bu motor birtakım teknik sorunların daha çözüme kavuşturulmasıyla birlikte 1957 senesinde dünya genelinde bir hız rekoruna imza attı. DKM54’ün sahip olduğu tüm sorunların tam anlamıyla çözülmesi neticesinde bir sene sonra KKM57P motoru geliştirilmiş oldu. KKM57P, NSU firmasının standına gelen ilk Wankel motoru olma unvanına sahiptir. KKM57P günümüzdeki tüm Wankel motorlarının da temel modeli olarak bilinmektedir.

KKM57P aynı zamanda piyasaya sürülecek bir araca yerleştirilen ilk Wankel motoru olarak da tarihe geçmiştir. Bu motorun monte edildiği ilk araç NSU Spider modelidir. Bu aracın tüketici tarafından ilgi görmesi sonucunda elde ettiği başarı Wankel motorlarının daha da geliştirilmesine sebep oldu. NSU, yürütülen çalışmalar neticesinde RO 80 çift diskli Wankel motorunu geliştirmeyi başardı. 100 kilogramdan biraz daha ağır olan RO 80 5500 d/d’da tam 136 beygir gücü üretebilmekteydi. Wankel motorunun günümüzdeki temsilcisi ise Mazda’nın R-X 8 modeli araçlardır. Haydi şimdi de Wankel motorlarının çalışma prensibine biraz daha yakından bakalım.

Wankel Motoru Nasıl Çalışır?

Wankel motoru diğer motorlara kıyasla oldukça basit bir modele ve çalışma prensibine sahiptir. Motora ihtiyaç duyulan hareketi sağlaması için üçgen bir piston bulunmaktadır. Wankel motorun üçgen pistonu motorun merkezine kaçık bir şekilde bağlı olmakla birlikte aynı zamanda bir eksantrik mile de bağlı bulunmaktadır. (Eksantrik mil diğer motorlardaki krank mili ile aynı işlevi gören motor aksamıdır.) Emme, sıkıştırma, ateşleme ve egzoz zamanları motorun çalıştığı süreçlerde bu üçgen pistonun çevresinde cereyan etmektedir. Bu durum aslında Wankel motorlarının en büyük dezavantajıdır. Çünkü bu şekilde bir çalışma prensibi silindirin çevresinin çok kolay bir şekilde aşınmasına sebebiyet vermektedir. Bu aşınmalar neticesinde de silindirin sık sık değiştirilmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu silindirin bu kadar çabuk bir şekilde aşınmasının temel sebebi ise yapıldığı malzemenin polimer olmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum Wankel motoru kullanan otomobil geliştiricileri tarafından hala çözüme kavuşturulamamıştır.

Wankel motorları yüksek devirlerde çalışmaları sebebiyle çok fazla aşınmakta ve diğer motorlara nazaran daha kısa ömürlü olmakta. Bu motorların genel olarak 100 bin kilometrelik bir ömre sahip olduklarını söyleyebiliriz. En büyük avantajları ise çok küçük hacimlerde olmalarına karşın diğer motorlara kıyasla oldukça yüksek güç ve moment üretebiliyor olmasıdır. Tam olarak bu sebepten ötürü motorun yakıt tüketimi de bir hayli fazladır. Buradan da anlaşılacağı üzere Wankel motorlarının sahip olduğu dezavantajların sağladığı avantajlardan daha fazla olduğu birçok otorite tarafından kabul edilmektedir.