Dünya otomotiv sektörüne damga vurmuş şirketlerden birisi olan Honda 1948’de Japonya’da kuruldu. Firmanın kurucusu olan Soichoro Honda ise 1906 senesinde dünyaya gelmiştir. Soichoro Honda mekanik bilimiyle çocukluk yaşlarında 11 kişilik ailesinin geçimini bisiklet tamiri yaparak sağlayan babasına çıraklık ederken tanışmış. Mekanik bilimiyle yakından ilgili olan Honda tahsilini ise metalürji alanında tamamlamış. Mekanik bilimine olan ilgisi ve metalürji bilgisi Honda’nın yepyeni bir piston segmenti geliştirmesine olanak sağlamış.
Soichoro Honda gençlik yıllarında geçimini tıpkı babası gibi mekanik aletleri tamir ederek sağlayan idealist bir kişiydi. Boş kalan vakitlerinde ise tasarlamak istediği yeni piston segmenti üzerinde çalışmalarına devam ediyordu. Genç Honda bu projeye o kadar inanıyordu ki artık işi gücü bırakmış ve tamamen projesini tamamlamaya odaklanmıştı. Öyle ki çalışmadığı için ailesiyle birlikte birçok ekonomik zorluklarla yüzleşmek zorunda kalmış ve neticede eşinin takılarını dahi satmak durumuna gelmiştir.
Soichoro Honda zorlu ve uzun yılların ardından projesini nihayet tamamlayarak o zamanların Japonya’sının otomotiv devi olan Toyota’nın kapısını çaldı. Ancak Toyota yetkilileri Soichoro’yu projesi standartlara uygun olmadığı gerekçesiyle geri çevirdi.
Her ne kadar projesi ilgi görmemiş olsa da Soichoro Honda çalışmalarına azimle devam eder ve 2 sene sonra geliştirdiği projesi ile Toyota’nın kapısını tekrar çalar. Honda’nın projesi bu kez Toyota tarafından kabul edilir ve satın alınır. Soichoro Honda projesinin satışından elde ettiği para ile kendi otomotiv fabrikasını kurmaya karar verir. Ancak savaş yılları olması dolayısıyla fabrikasının duvarlarını örmeye beton bulamaz. Azimli bir girişimci ve mucit olan Soichoro Honda birkaç arkadaşı ile kafa kafaya vererek kendi çimentosunu da üretir ve fabrikasını inşa eder. Ancak Soichoro Honda’nın talihsizlikleri henüz sona ermemiştir. Bin bir cefa ile elleriyle inşa etmiş olduğu fabrikası Amerikan hava kuvvetleri tarafından 2 defa bombalanır. Azimli girişimci buna rağmen pes etmez ve Amerikan ordusunun boş benzin tenekelerini biriktirerek fabrikasında hammadde olarak değerlendirir. Savaş yıllarında duvar örecek çimentonun bile bulunmadığı Japonya’da Honda bu boş benzin tenekelerini “Başkan Truman’ın hediyeleri” olarak adlandırır. Talihsizlikler Soichoro Honda’nın yakasını bırakmaz ve savaş henüz sona ermeden gerçekleşen bir deprem fabrikasını tam anlamıyla yerle bir eder. Soichoro Honda bu kadar zorluklarla karşılaştıktan sonra geliştirmiş olduğu piston operasyonunu da Toyota’ya satmaya karar verir.
Savaşın bitmesiyle birlikte Japonya tamamen harap olmuş ve ekonomisi tamamen çökmüş bir ülkeydi. Ülkedeki kıtlık ve hammadde sıkıntısına bir de benzin yokluğu eklenince Japonya tam anlamıyla bitik bir ülke konumuna gelmişti. Soichoro Honda ülkenin içerisinde olduğu bu benzin sıkıntısına çözüm olarak bisikletlere ordudan temin etmiş olduğu motorları monte etti ve ortaya ilk Honda Motosikleti çıkmış oldu. Yoklukla mücadele eden Japon halkı için bu pratik, sade ve bir o kadar da usta işi olan Honda Motosikletler ulaşımda büyük bir kolaylık sağlamaktaydı. Motosikletlerine yoğun talep olmasına rağmen Honda’nın yeni motorlar üreteceği bir fabrika kurmaya yetecek parası yoktu. Bunun üzerine Honda ülke genelindeki tüm bisikletçilere projesini anlatarak maddi destek istedi ve Japonya genelindeki 4500 kadar bisikletçi projenin ülkeye faydalı olacağına inanarak ona destek oldu.
Ürettiği motosikletin ağır olması sorununu da çözen Soichoro Honda’nın bu başarısı Japon İmparatorluk Nişanı ile ödüllendirildi. 1970’lere kadar motosiklet üretimi yapan Honda şirketi 70’lerden sonra da otomobil sektörüne girerek dünyanın en büyük otomotiv şirketlerinden birisi olmayı başardı.
Sitemizin kullanışını iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Devam etmekle çerez kullanımını onaylamaktasınız.