Trabzon, Türkiye'nin en büyük şehirleri arasındadır ve Doğu Karadeniz bölgesinde bulunan en büyüğüdür. 4.664 km2'lik bir alanda yaşayan nüfusa sahiptir. Yaz aylarında bile yağışlı iklimi nedeniyle çok sayıda nehir ve yaylaya sahiptir. Aldığı yapış nedeniyle ile sayıda yeşil orman ve dağlara sahiptir. Trabzon'u diğer şehirlere bağlayan ana yollar, Karadeniz'de uluslararası nakliye trafiği için önemli bir alana sahiptir. Büyük bir liman ve uluslararası bir havaalanına sahiptir. Şehir balıkları, Trabzonspor ve Sümela Manastırı ile tanınmaktadır.
4. yüzyılın sonunda Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Trabzon daha sonra Bizans İmparatorluğu olarak anılacak olan Doğu Roma İmparatorluğu'nun egemenliğinde kaldı. Bizanslılar ile Araplar arasındaki ilişkiler ve savaşlar başlayınca Araplar Roma egemenliği altındaki halka Rum, Roma egemenliğindeki bölgelere Diyar-i Rum veya Memleket-ul Rum (Rumlar diyarı) adını verdiler. Türkler de Rum kelimesini kullandıklarından Anadolu Eyaleti Eyalet-i Rum ve Sultan-i Rum olarak adlandırılmıştır.
Bizanslılar, askeri açıdan Trabzon'a özel bir önem vermişlerdir. 6. yüzyılda İmparator Justinianus döneminde surlar baştan aşağı onarılmış ve genişletilmiştir. Trabzon'dan İran'a bir yol açıldı. Virajlarda savunma amaçlı kulübeler yapılmış ve yol boyunca oturanların itaatkar olmaları için Can kabilesinin Hristiyanlığı yerleştirmesi için çaba gösterilmiştir. Aziz Eugenius'un su kemerleri inşa edildi.8. yüzyılda Müslüman Arap orduları Anadolu'ya girerek Trabzon'daki kalenin çevresini işgal etti. İlk kez fındık gördüler. 9. yüzyılda Müslüman Türk orduları Trabzon bölgesine gelmeye başlamış ve kalenin dış kısmı Türklerin egemenliğine girmiştir. Kalenin içinde hala Yunan kolonistler vardı. Ayvasil semtindeki Saint Ann Kilisesi'nin inşaatı bu dönemde tamamlanmıştır.
10. yüzyılda kale dışında İslamcılık hızlandı ve çevredeki Türkler Müslüman oldu. 11. yüzyılda başlayan Selçuklu akınlarının dört güzergahından ikisi Doğu Karadeniz bölgesinden geçmiştir. Canik, Türkler tarafından Anadolu'da fethedilen sekiz ilden biridir ve Türkiye adı ilk kez 1081 yılında verilmiştir. Başlıca şehri Trabzon'dur ve batıya taşınmış ve daha sonra Samsun adını almıştır. 11. yüzyılın ikinci yarısında iki Trabzon vardı: Kalenin dış kısmı Danismedlerin egemenliğindeydi; Kalenin iç kısmı Bizanslıların egemenliğindeydi.
12. yüzyılda Commenos ailesi yaşanan bu olumsuzluklar karşısında artık daha fazla hükümdarlığını sürdüremedi ve çöktü. Bunun karşısında Alexis Commenos ise Gürcistan'a kaçmayı seçti. 1204 yılında Gürcistan'da krallığını ilan etti ve Hristiyan Gürcülerin yardımıyla Trabzon'a geldi. Yanında bulunan Bizans valisinden kaleyi alarak Trabzon'u Krallığının başkenti yaptı; Trabzon devleti ortaya çıktı. Kral Hristiyan bir Anadolulu olduğu için devlete Trabzon Rum Devleti ve daha sonra Rum Pontus devleti de denilmiştir.13. yüzyılda Selçuklu Türkleri Trabzon'u iki kez kuşatarak vergiye bağladılar. Trabzon Kralı Alexis Commenos, kaleyi güçlendirmiş ve etrafına hendekler açmıştı. Kalenin dış kısmı büyük bir ticaret şehri haline geldi ve "Bütün Asya'nın öğrencisi" olarak anıldı. İç kalenin yüksek düzlüklerine padişah sarayı ve resmi yapılar yerleştirilmiştir. Ülkenin ticari hayatı, Cenevizlilerin ve Venediklilerin elinde bulunan Kırım da dahil olmak üzere Batum'dan Kerempe'ye kadar uzanıyordu. Şehrin kıyısında kaleler ve depolar vardı.
Türkiye'nin her bölgesinin kendine has bir lezzeti vardır. Bu topraklarda yaşamış onlarca medeniyet, kültürlerin birbirine karışmasına sebep olmuştur. Ve böylece harika yemekler doğdu. Bu lezzetlere doğallık ve tazelik katmak onu unutulmaz kılmıştır.
Karadeniz'in meşhur yemeği olan hamsi pirinci Rize'den. İçinde frenk üzümü ve çam fıstığı var. Pirinç pişirilir, hamsi dizilir, üzerine tekrar pirinç dizilir ve bir kat daha hamsi dizilir. Daha sonra pişirilerek afiyetle yenir.
Türkiye'nin birçok yerinde pide ustalıkla yapılır. Ancak pide denilince akla gelen ilk yer Trabzon'dur. Köy peyniri ile isteğe göre yumurta ve tereyağ ile çok lezzetlidir. Karadeniz lezzetleri arasında mutlaka denenmesi gereken bir Trabzon pidesi.
Haşlanmış hamsi, Karadeniz'in bir başka ünlü yemeğidir. Hamsiler temizlenir ve soğanlar doğranır. Domates salçası eritilip soğanların üzerine ilave edilir. Limonlar ince ince doğranır ve hamsilerin üzerine konur. Tuz, karabiber ve maydanoz ilave edilerek kapağı kapatılarak pişirilir. Hamsinin tadına tam olarak varmak istiyorsanız mutlaka haşlanmış olarak denemelisiniz.
Oldukça lezzetli olan Akçaabat köftesi çabuk hazırlanabilen bir lezzet. Tuz, karabiber, sarımsak, galeta unu ve kıyma ile yapılan bu yemeği unutamayacaksınız. Saygılarımla, herkesin hayatında bir kere tatması gereken bir lezzettir.
Kuymak'ı hepimiz biliriz ve afiyetle yeriz. Mısır unu, tereyağı, tay peyniri ile yapılan bu lezzet, Trabzon'da mutlaka yenmesi gerekenler arasında. Enerji vermesi ve kahvaltının en güzel yemeklerinden biri olması onu en sevdiğimiz yemeklerden biri yapıyor.
Bu yemek Ordu yöresine özgüdür. Bir sebze yemeği olan bu yemek genellikle mide ile ilgili hastalıklarda tüketilmektedir. Mısır tarlalarında ve nemli yerlerde yetişen domuz otu ile yapılır. Bu yemeği kesinlikle denemelisiniz, pişman olmayacaksınız.
Bu yemek aslında irmik helvasına çok benziyor. Ancak bunun yanında bol miktarda tereyağı ve vanilya içerir. Servis ederken yanına dondurma da mutlaka konulur.
Pazılı kaygana, adından da anlaşılacağı gibi pazı sebzelerinden yapılır. Nane, mısır unu ve tereyağı da harika bir lezzet elde etmek için eklenir. Börek yemeyi sevenlerin çok seveceği bu yemek, Karadeniz'de tatmanız gereken şeyler arasında yer alıyor.
Tomara aslında bir sebzedir. Un, yumurta ve tereyağı ile pişirilen bu sebzenin sapı oldukça lezzetli ve sağlıklıdır. Bu bitki aslında pazıya çok benzer.
Tarihte iki büyük imparatorluğun, Osmanlılar ve Bizanslıların merkezi olan Türkiye, bu eşsiz ulusun şekillenmesine yardımcı olan inanılmaz bir tarihe sahiptir. Ülkenin canlı tarihi kadar farklı olan Türkiye, tüm ülkeye yayılmış çok sayıda inanılmaz turistik destinasyona sahiptir. Bu güzel alanlardan biri, Türkiye'nin Karadeniz kıyısı boyunca Trabzon'un etrafındaki değeri bilinmeyen bölgedir. Trabzon tarihi öneme sahiptir ve çoğu Türkiye ile ilişkilendirilmeyen inanılmaz dağ manzarası ile çevrilidir.
Sümela Manastırı'nın tarihi tam bilinmemekle birlikte 4. yüzyıla kadar uzandığı söyleniyor. Sarp bir uçurumun kenarında küçük bir çıkıntı üzerine inşa edilen manastırın manzarası, arka planda yükselen dağlarla etkileyicidir.
Trabzon'da, genellikle öğle yemeği dahil, şehirden Sümela'ya turlar sunan bir dizi seyahat acentesi bulacaksınız. Turlar oldukça ucuzdur ve bir dizi farklı şirket tarafından sunulmaktadır. Arabayla gidiyorsanız, esas olarak E97 boyunca ve ardından yakındaki Maçka kasabasından Maçka Yolu'na dönmek oldukça kolay bir sürüş. Ayrıca Trabzon'dan Maçka'ya bir halk otobüsüne ve ardından Maçka'dan Sümela'ya bir taksiye binebilirsiniz, ancak bu bir tura katılmaktan daha pahalı ve daha zahmetli olacaktır.
Bir zamanlar Avrupa ve Asya arasında seyahat eden gezginler için tarihi ipek yolunun önemli bir durağı olan Trabzon şehri başlı başına büyüleyici bir destinasyondur. Bir zamanlar Trabzon İmparatorluğu'nun başkenti olan şehir, görülecek tarihi yerler ile doludur, ancak hiçbiri Trabzon Kalesi veya şehrin eski kentini çevreleyen Trabzon Surları'ndan daha etkileyici değildir.
Bu Eşsiz göl ve büyüleyen manzarası dağların ortasında akan bir suyun güzelliğinden gelmektedir. İsviçre’de bulunan Alp Dağları ile oldukça benzetilmektedir. Aynı zamanda İsviçre'deki benzer yerlerden çok daha az popülerdir ve Avrupa'daki destinasyonlarda bulacağınız kalabalığın olmadığı inanılmaz manzaralar ve yürüyüş parkurları sunar. Trabzon'dan Uzungöl'e giden otobüsler çoğunlukla Çaykara'da durmaktadır.
Trabzon'un doğusunda, Rize şehrinin yakınında bulunan Pokut Yaylası, bölgedeki birçok güzel yayla manzaralı noktadan biridir, ancak en ünlülerinden biridir. Instagram fotoğrafçıları için popüler bir yer olan Pokut Yaylası'nın küçük köyünde, dağlara doğru inanılmaz manzaralar eşliğinde bir tür piknik olarak tam bir Türk kahvaltısı sunan birçok yer var.
Trabzon'un da kendine ait Ayasofya'sı var, İstanbul'un ünlü yapısı gibi, önce kilise olarak yapılmış, daha sonra cami olarak kullanılmış. Trabzon'daki Ayasofya, İstanbul'dakinden daha az görkemli ve etkileyici olsa da, Bizans mimarisinin harika bir örneği ve içi çok güzel.
Atatürk Alanı'nın 750 metre (800 yarda, 10 dakikalık yürüme mesafesinde) batısında, Kahramanmaraş Caddesi boyunca, Müftü Camii'nin (cami) hemen yanında yer alan şehir pazarı (Belediye Sebze Halı), etrafta dolaşmak için eğlenceli ve fotoğraf çekmek için harika. Meyveler, sebzeler (kocaman lahanalar dahil), yöresel peynir çeşitleri ve tabii ki bolca fındık da teşhirde. Bölge kaotik, kaybolabilirsin ama uzun sürmez. Ana meydana geri dönmek için Atatürk Alanı'nı veya meydanı aramanız yeterli.
Eski Trabzon surlarla çevrili bir şehirdi. Özellikle merkezin batısında Uzun Sokak boyunca uzanan gölgeli bir park olan Atapark'ın yakınında duvarların bazı kısımları hala görülebilmektedir.
Yine 1200'lerden kalma bu Bizans kilisesi, şimdi Trabzon Müftüsü'nün yerleşkesinde bir camidir (Ortahisar Fatih Büyük Camii). Tüm Türk camileri gibi gayrimüslimlerin ziyaretine açık olmasına rağmen, binanın kilidi her zaman açık değildir. Ziyaretinizi beş günlük namaz vakitlerinden birinden hemen önce veya 30 ila 45 dakika sonrasına planlamak isteyebilirsiniz.
İstanbul'dan Trabzon'a uçuşları bulunmaktadır. Almanya, Gürcistan ve Kırım'dan da bazı uluslararası uçuşlar var.Trabzon havaalanı (TZK), Karadeniz kıyısında (harita) Atatürk Alanı'nın 6 km (3,7 mil) güneydoğusundadır.
İstanbul, Ankara ve diğer büyük Türk şehirlerinden, özellikle Ulusoycompany tarafından sık sık direkt otobüs servisi vardır.
Karadeniz kıyısı bazı güzellikler sunsa da, uzak bir şehirden Trabzon'a kadar gitmek için uzun yol ve yakıt masrafına değmez. Kıyıdaki birçok şehir ve kasabaya özel bir ilginiz yoksa, Trabzon'a uçmanızı, daha sonra kendi başınıza keşfetmek istiyorsanız oradan araba kiralamanız daha rahat olur.
Doğu Turu güzergahımı takip ediyorsanız, Trabzon'dan Kaçkar Dağları'na, Anadolu yaylasında Artvin, Yusufeli veya Erzurum'a gideceksiniz.
Metrosu ve tramvayı olmayan, dar, kıvrımlı sokakları büyük otobüslerin zor geçtiği Trabzon'un pek çok toplu taşıma ihtiyacı dolmuş minibüsleri ve tabii ki taksilerle karşılanıyor. Belirli bir varış noktasına nasıl ulaşacağınız konusunda otelinizden talimat isteyin.
Amasya: 500 km 8 hours
Ankara: 780 km ,12 hours
Artvin: 235 km ,4 hours
Ayder: 131 km ,2.5 hours
Erzurum: 325 km, 6 hours
Giresun: 150 km, 3 hours
Gümüşhane: 100 km , 2 hours
Istanbul: 1110 km, 18 hours
Hopa: 165 km , 3 hours
Kars: 434 km, 8 hours
Rize: 75 km , 1.25 hours
Samsun: 346 km, 5.5 hours
Sinop: 514 km , 9 hours
Sumela Monastery: 46 km , 45 minutes
Trabzon'da ulaşım kafa karıştırıcı olabileceğinden, merkezde Atatürk Alanı'nın ana meydanının yakınında kalmak en iyisidir, böylece görülecek yerlerin çoğuna yürüyerek gidebilir ve diğerlerine taksiye binebilirsiniz.
Sitemizin kullanışını iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Devam etmekle çerez kullanımını onaylamaktasınız.