COVID-19 (Koronavirüsü) ve sokağa çıkma kısıtlamalarına yönelik bilgi için tıklayınız.

Psikolojik Olarak Daha İyi Hissetmenin En Ucuz Yolları

Psikolojik Olarak Daha İyi Hissetmenin En Ucuz Yolları

Psikolojik sağlığımızın da en az fiziksel sağlığımız kadar önemli olduğu şu günlerde daha iyi hissetmek için yapabileceğimiz şeylerin sayısı bir bir eksiliyor. Bu durumun bir numaralı sorumlusu elbette Covid-19 pandemisi. Ancak ekonomik şartların gitgide ağırlaştığı ülkemizde daha iyi hissetmemize yardımcı olabilecek aktivitelerin maliyetinin de bir o kadar yükseldiğini itiraf etmek gerek. Peki hem bütçemizi zorlamayacak hem de pandeminin üzerimize serpiştirdiği ölü toprağını üzerimizden atmamıza yardımcı olabilecek aktiviteler nelerdir?

1) Sosyal İlişkiler Kurmak

Birçok ilkokul derslerinde de öğretildiği üzere insanlar sosyal canlılardır. Bu durum kendisini insanları kötü ve son derece negatif bir ruh haline sokan yalnızlık anlarında açık bir şekilde belli ediyor. Fiziksel sağlığımız ne kadar yerinde olsa da uzun süreli yalnızlık durumlarında her insanın kötü hissetmesi oldukça doğal bir durum. Bu negatif ruh hali neticede fiziksel sağlığımızın da bozulması ile sonuçlanabiliyor.

Yalnızlığın insanları psikolojik yönden olumsuz etkilemesinin en önemli nedeni ise sosyal birer canlı olan insanların sosyal ihtiyaçlarının karşılanmamasıdır. Birçok araştırma sosyal desteğin psikolojik rahatsızlıkların çoğunu atlatmada oldukça önemli olduğunu ispatlar niteliktedir. Her insan gün içerisinde yaşadıklarından dolayı depresyona girebilir. Ancak arkadaş grubu ve aile gibi sosyal destek mekanizmaları bulunan insanların içinde bulundukları depresif ruh halini kısa sürede atlatabildikleri de bir gerçektir.

Sosyal ilişkiler kurmanın daha iyi bir ruh haline kavuşmada etkili bir yol olmasının en önemli nedeni ise neredeyse tamamen masrafsız oluşu. Yakın çevreniz ile sosyalleşmek için lüks restoranlarda yemeğe çıkmanız veya kafelerde oturmanız şart değil. Bunun için aile bireylerinizi düzenli olarak ziyaret edebilir veya yakın arkadaşlarınızla düzenli olarak kısa yürüyüşlere çıkabilirsiniz.

Sosyalleşmenin ruh hali üzerindeki etkisi elbette yeni keşfedilmiş değil. Ancak sosyal ağların kontrolsüz kullanımı sosyalleşmenin gerçek anlamda ne olduğunu hepimize unutturdu. Birçok çalışma sosyal medyanın kontrolsüz bir şekilde kullanılmasının depresyon ve anksiyete gibi çeşitli psikolojik rahatsızlıklara yol açabileceğini ispatlıyor. Daha sağlıklı bir ruh haline kavuşabilmek için ise sosyal medya ile sosyalleşmenin ne ifade anlam ettiğini birbirinden ayırt etmek gerekiyor.

2) Spor Yapmak

Sporu yaşamınızın bir parçası haline getirebilmek için her ay spor salonu üyeliklerine ufak bir ailenin aylık mutfak masrafları kadar para harcamanız gerekmiyor. Doğrusu sağlıklı bir yaşam için spor salonlarında saatlerce vakit geçirmeniz de şart değil. Araştırmalara göre günde sadece 15 dakika spor veya egzersiz yapmanın dahi fiziksel ve zihinsel sağlık üzerinde pozitif bir etkisi bulunuyor. Elinizin altında internet gibi bir nimet olduğu sürece de evde egzersiz yapmak için kendi bedeninizden başka hiçbir şeye ihtiyacınız bulunmuyor. Hiçbir ekipmana ihtiyaç duymadan kendi başınıza egzersiz yapabilmenize yardımcı olabilecek programları internetten kısa bir araştırma ile bulabilirsiniz. Evde yapabileceğiniz egzersizlerin yanı sıra açık havada da yine hiçbir ücret ödemeden yürüyüş ve koşu gibi sportif faaliyetlerde bulunabilirsiniz.

Peki spor ve egzersiz yapmak fiziksel ve zihinsel sağlığımız için neden bu kadar faydalı? Bildiğiniz üzere teknoloji o kadar ilerledi ki istediklerimizi elde edebilmek, bir problemi giderebilmek, hatta çoğu durumda çalışmak için bile fiziksel olarak herhangi bir efor sarf etmemiz gerekmiyor. Artık mutfak alışverişimizi internetten yapabiliyor ve zaten masa başı olan işimizi de uzaktan çalışma yoluyla evden de sürdürebiliyoruz. Yani her geçen gün o atasözündeki “işleyen demir” olmaktan biraz daha uzaklaşıyoruz. Fiziksel aktivite eksikliğinin hem beden hem de ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini de göz önünde bulundurunca artık bu hareketsiz yaşantımıza kendi çabalarımızla hareket katabilmenin şart olduğunu söyleyebiliriz.

Düzenli olarak spor ve egzersiz yapmak her şeyden önce kaslarınızın zayıflamasını önleyerek kas kütlenizi olması gerekenden daha erken yaşlarda kaybetmenizi engeller. Fiziksel olarak efor sarf etmek aynı zamanda beynimizin endorfin ve serotonin isimli iki önemli mutluluk hormonunu salgılamasını da tetikler. Neticede düzenli spor yaparak hem bedensel hem de zihinsel olarak daha sağlıklı bir birey haline gelmiş olursunuz.

3) Sağlıklı Beslenmek

Sağlıklı beslenmek denildiğinde pek çoğunuzun aklına “o da aynı sebze değil mi işte” diye tepki gösterilen, fiyatları da dudak uçuklatan organik ürünler geliyor. Ancak sağlıklı beslenmek sadece her öğününüzü organik ürünlerle hazırladığınız, tarlasından toplanan portakallarla içeceğinizi yaptığınız bir beslenme alışkanlığı anlamına gelmiyor. Doğrusu bu tür bir beslenme alışkanlığının bir hayli maliyetli olabileceğini de itiraf etmek gerek. Ancak sağlıklı beslenmeyi de maliyetsiz bir şekilde yaşam tarzı haline getirebilmek mümkün. Hatta bunun bütçenize de katkı sağlayacağından emin olabilirsiniz. Nasıl mı?

Bunun için öncelikle fast food alışkanlığınızı terk etmeniz gerekiyor. Çalışan insanlar için her ne kadar zor olsa da fast food alışkanlığının yerini evde yapılan yemeklerle doldurmak hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınız için büyük bir rahatlama sağlayacaktır. Sık sık dışarıdan yemenin finansal yükünden kurtulmayı da bu işin bonusu olarak düşünebilirsiniz.

Fast food alışkanlığından kurtulduysanız daha sağlıklı bir beslenme programı için günlük çay ve kahve tüketimini de sınırlayabilirsiniz. Yoğun olarak çay ve kahve tüketmek vücudumuzdan yüksek düzeylerde su atılmasına neden olmaktadır. Dehidrasyon olarak adlandırılan bu durumun insan sağlığı üzerindeki etkileri halsizlik gibi ufak çaplı belirtilerle kendini göstermeye başlar. Bununla birlikte bu durum uzun vadede depresyon ve tansiyon gibi birçok fiziksel ve zihinsel rahatsızlığı tetikleyecek boyutlara ulaşabilmektedir. O halde çay ve kahve tüketimini sıfırlamasak da sınırlayarak ve günlük sıvı tüketimini de artırarak daha sağlıklı bir beslenme programına sıfır maliyetle kavuşabileceğinizi gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

4) Yeni Şeyler Öğrenmek

Hepimiz günlük rutinlerimizi çok seviyoruz. Rutin alışkanlıklarımızı gerçekleştirebiliyor olmak bizi güvende hissettiriyor ve bu duygu bizi biraz da olsa mutlu ediyor. Peki işler gerçekte böyle mi dersiniz? Aslına bakarsanız rutinlerimizin daha düzenli bir yaşam için şart olduğunu söyleyebiliriz. Ancak günümüzün her anını rutinlerle doldurmak küçük mutluluklarımızı uzun vadede büyük mutsuzluklara dönüştürebiliyor. Çünkü insan beyni on binlerce sene boyunca rutinlere zaman ayırabileceği monoton bir ortamda evrimleşmedi. Bu süreçte şu an aklımıza ve hayalimize gelmeyecek çok sayıda yeni zorluklarla sınandı ve kendisini bu zorluklara hızla adapte etmek mecburiyetinde kaldı. İnsanlık olarak tarıma dayalı yerleşik hayata geçmemiz bile hepi topu 4 bin seneyi aşmamışken günümüzün olanakları 24 saatimizin uyku dışındaki hemen hemen her anını rutinlerle doldurabilmemize olanak sağlıyor. Neticede hiç alışkın olmadığımız düzeylerde bir monotonluğun hakim olduğu bu yaşam tarzı uzun vadede mutsuzluk ve depresyon gibi zihinsel rahatsızlıklara sebebiyet veriyor. Bu monoton yaşam tarzının olumsuz etkilerini maliyetsiz olarak azaltabilmenin en iyi yolu ise yeni şeyler öğrenerek beynimizi test etmekten geçiyor.

01
Finansal Piyasaları Tahmin Edebilmek Mümkün mü?

Oku
Alman Otomotiv Devi Mercedes Benz’in Tarihi

Oku
Motor Yazılım Modifikasyonu Nedir?

Oku
Ara

Sitemizin kullanışını iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Devam etmekle çerez kullanımını onaylamaktasınız.

Kabul Ediyorum
Whatsapp phone